Tanzimat Edebiyatının 2 Dönem Özellikleri

Tanzimat Edebiyatının 2 Dönem Özellikleri

1. Tanzimat Dönemi: Tanım ve Genel Özellikler

Tanzimat Edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinin bir parçası olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu dönem, Batı’nın etkileriyle birlikte edebiyatın da değişim göstermesi ve toplumsal sorunların ele alınması açısından önemli bir aşamadır. Tanzimat Fermanı’nın (1839) ilanıyla başlayan bu süreç, 1876’ya kadar devam eden iki ana döneme ayrılabilir. İlk dönemde, edebi türlerde Batı tarzı yenilikler görülürken, ikinci dönemde ise toplumsal ve bireysel temalar daha belirgin hale gelir.

İlk dönemde, daha çok Fransız edebiyatından esinlenilerek yazılmış olan eserlerde, roman ve tiyatro gibi türler ön plana çıkar. Bu eserlerde bireysel duygulara ve toplumsal meselelere yer verilirken, klasik Osmanlı edebiyatının kalıplarından uzaklaşma çabası görülmektedir. Edebiyatçılar, insanın toplum içindeki yerini sorgulayan, eleştiren ve dönemin sosyal yapısını irdeleyen eserler vermişlerdir.

2. Tanzimat Döneminin Birinci Dönemi (1839-1860)

Tanzimat Edebiyatı’nın birinci dönemi, 1839’dan 1860’a kadar olan süreçte, genellikle daha çok didaktik ve toplumsal içerikli eserlerin ön planda olduğu bir dönemdir. Bu dönemin en önemli yazarları arasında Namık Kemal, Şinasi ve Ahmet Mithat Efendi gibi isimler öne çıkmaktadır.

Bu dönemde, özellikle gazetecilik faaliyetleriyle dikkat çeken Şinasi, “Tercüman-ı Ahval” gazetesini çıkarmış ve edebi türlerin tanıtılmasında önemli bir rol oynamıştır. Şinasi, “Şair Evlenmesi” adlı eserinde, geleneksel Türk tiyatrosunun kalıplarını terk ederek yeni bir tarz ortaya koymuştur. Bu eser, Türk tiyatrosunun Batılı anlamda bir örneği olarak kabul edilmektedir.

Namık Kemal ise, eserlerinde hürriyet, adalet ve vatan sevgisi gibi kavramları ön plana çıkarmıştır. “İntibah” romanı, Tanzimat Dönemi’nin önemli roman örneklerinden biridir ve bireyin içsel çatışmalarını, toplumun ahlaki değerlerini ele alması bakımından dikkate değerdir. Bu roman, aynı zamanda, birey ile toplum arasındaki çatışmayı çarpıcı bir şekilde işlemesiyle öne çıkar.

3. Tanzimat Döneminin İkinci Dönemi (1860-1896)

Tanzimat Dönemi’nin ikinci aşaması, 1860’dan 1896’ya kadar uzanmakta ve bu dönemde eserlerde bireysel duygular, insan ilişkileri ve toplumsal eleştiriler daha belirgin hale gelmektedir. Bu dönemde, edebiyatçılar daha çok roman türünde eserler vermeye yönelmişlerdir. Halit Ziya Uşaklıgil, Recaizade Mahmut Ekrem gibi isimler bu dönemin önde gelen yazarlarıdır.

Halit Ziya Uşaklıgil, “Aşk-ı Memnu” romanı ile tanınmış olup, bu eserde bireylerin psikolojik durumları ve sosyal ilişkileri derinlemesine incelenmiştir. Roman, yasak aşk temasını işlerken, aynı zamanda dönemin sosyal yapısını ve ahlaki değerlerini de eleştirmiştir. Uşaklıgil’in eserlerinde karakterlerin içsel çatışmaları ön plana çıkmakta ve okuyucuda derin bir etki bırakmaktadır.

Recaizade Mahmut Ekrem ise, “Araba Sevdası” adlı eseri ile hem mizahi unsurları kullanmış hem de dönemin sosyal yapısını eleştiren bir üslup geliştirmiştir. Eser, Osmanlı toplumundaki sınıf farklarını, zenginlik ve yoksulluk arasındaki uçurumu gözler önüne sermektedir. Ekrem, bu eserinde, roman tekniğini ustaca kullanarak, karakterler aracılığıyla toplumsal eleştirilerini dile getirmiştir.

4. Tanzimat Edebiyatında Dönemsel Temalar ve Yenilikler

Tanzimat Edebiyatı’nın her iki dönemi de toplumsal değişimlerin ve yeniliklerin eserlerde kendini gösterdiği önemli bir dönemdir. Bu dönemlerde, birey ve toplum arasındaki ilişkiler, insanın içsel dünyası ve toplumsal eleştiriler sıkça işlenmiştir. Ayrıca, Batı’dan alınan etkilerle birlikte, edebi türlerde ve anlatım tekniklerinde de yenilikler görülmüştür.

Edebiyatçılar, toplumsal meseleleri eserlerinde ele alarak, halkın sorunlarını dile getirmiş ve bu sorunlara çözüm önerileri sunmayı amaçlamışlardır. Roman, tiyatro ve hikaye gibi türlerde, sosyal adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramlar sıkça işlenmiştir. Bu durum, Tanzimat Edebiyatı’nın sadece edebi bir akım değil, aynı zamanda sosyal bir hareket olduğunu göstermektedir.

Ayrıca, Tanzimat Dönemi’nde kadın hakları, eğitim reformları ve sosyal adalet gibi konular da gündeme gelmiş ve bu konular eserlerde işlenmiştir. Kadınların toplumsal hayatta daha görünür hale gelmesi, edebiyatçılar tarafından desteklenmiş ve kadın karakterlerin daha güçlü bir şekilde temsil edilmesine olanak tanınmıştır. Bu da, dönemin sosyal ve kültürel yapısını derinden etkilemiştir.

admin avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Liyana Parker

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat.