More İngilizce Ne Demek?
İngilizce öğrenirken, dilin temel kelimelerinden biri olan “more” kelimesi sıkça karşımıza çıkar. “More”, genellikle “daha fazla” anlamına gelir ve farklı bağlamlarda çeşitli kullanımları vardır. Bu yazıda “more” kelimesinin anlamı, kullanım alanları ve örneklerle açıklanacaktır.
1. More Kelimesinin Temel Anlamı
“More” kelimesi, İngilizcede sıklıkla karşılaşılan bir sıfat ve zarf olarak kullanılır. Temel anlamı “daha fazla” ya da “daha çok” şeklindedir. Bu kelime, miktar, sayısal değer veya yoğunluk bildiren durumlarda kullanılır. Örneğin:
- She wants more apples. (O, daha fazla elma istiyor.)
- Can I have more water? (Daha fazla su alabilir miyim?)
Bu örneklerde görüldüğü üzere, “more” kelimesi bir şeyin miktarını artırmak için kullanılır. Aynı zamanda “more” kelimesinin kullanıldığı cümlelerde, genellikle karşılaştırma da yapılmaktadır. Yani bir şeyin başka bir şeyden daha fazla olduğunu ifade etmek için de tercih edilir. Örneğin:
- This book is more interesting than the last one. (Bu kitap, sonuncusundan daha ilginç.)
- He is more talented than his brother. (O, kardeşinden daha yetenekli.)
2. More Kullanım Alanları
“More” kelimesinin kullanım alanları oldukça geniştir. Her ne kadar “daha fazla” anlamına gelse de, farklı bağlamlarda çeşitli şekillerde kullanılabilir. İşte bazı yaygın kullanım alanları:
2.1. Miktar ve Sayı
Özellikle sayısal değer ve miktar belirtirken “more” kelimesi sıkça kullanılır. Bir şeyin sayısını artırmak istediğimizde bu kelimeyi kullanırız. Örneğin:
- We need more chairs for the meeting. (Toplantı için daha fazla sandalyeye ihtiyacımız var.)
- She has more friends than I do. (Onun benden daha fazla arkadaşı var.)
2.2. Karşılaştırmalar
“More” kelimesi, karşılaştırmalarda da önemli bir rol oynar. Özellikle sıfatların daha yüksek derecelerini belirtirken kullanılır. Bu durum, özellikle kıyaslama yaparken belirginleşir. Örneğin:
- John is more responsible than his peers. (John, yaşıtlarından daha sorumlu.)
- This task is more difficult than I expected. (Bu görev, beklediğimden daha zor.)
2.3. Abartılı İfadeler
“More” kelimesi, aynı zamanda abartılı ifadelerde de kullanılabilir. Bir şeyin sıradan bir durumdan daha fazla olduğunu vurgulamak için bu kelime tercih edilir. Örneğin:
- I need more time to finish this project. (Bu projeyi bitirmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.)
- This movie is more thrilling than any I’ve seen. (Bu film, izlediğim diğerlerinden daha heyecan verici.)
3. More ile İlgili Sık Yapılan Hatalar
İngilizce öğrenen kişiler “more” kelimesini kullanırken bazı yaygın hatalar yapabilirler. Bu hataların başında, “more” kelimesinin yanlış bağlamlarda kullanılması gelir. İşte bazı sık yapılan hatalar:
3.1. More ile Sayılabilir ve Sayılamaz İsimlerin Karıştırılması
“More” kelimesi, sayılabilir ve sayılamaz isimlerle farklı şekilde kullanılabilir. Örneğin:
- Sayılabilir isimler için: I have more books than you. (Benden daha fazla kitabın var.)
- Sayılamaz isimler için: I need more information. (Daha fazla bilgiye ihtiyacım var.)
Bu durumda, “more” kelimesinin hangi isimle kullanıldığına dikkat edilmesi gerekir. Sayılabilir ve sayılamaz isimlerin yanlış kullanımı, cümlenin anlamını bozar.
3.2. Cümle Yapısında Yanlış Kullanım
Bazı öğrenciler, “more” kelimesini cümle içinde yanlış yere yerleştirebilir. Örneğin, “I want apples more.” cümlesi yanlıştır; doğru kullanım “I want more apples.” şeklindedir. Bu tür hatalar, İngilizce dil yapısını öğrenirken sıkça karşılaşılan durumlardır.
3.3. Duygu İfadelerinde Yanlış Kullanım
İngilizce’de duyguları ifade ederken “more” kelimesinin yanlış kullanımı da yaygındır. Örneğin, “I love you more.” cümlesi doğru bir kullanımdır, ancak “I more love you.” yanlış bir yapıdır. Bu tür cümleler, dilin akışını bozar ve yanlış anlamalara yol açabilir.
4. More Kullanarak Yapılabilecek Örnek Cümleler
“More” kelimesi ile oluşturulabilecek çeşitli cümle örnekleri ile kelimenin kullanımını pekiştirebiliriz. İşte bazı örnekler:
4.1. Daha Fazla İhtiyaç Belirtme
We need more examples to understand the topic better. (Konuya daha iyi anlamak için daha fazla örneğe ihtiyacımız var.)
Can you provide more details about your project? (Projeniz hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?)
4.2. Karşılaştırma Yapma
This restaurant has more variety than the one we visited yesterday. (Bu restoran, dün ziyaret ettiğimizden daha fazla çeşit sunuyor.)
My sister is more outgoing than I am. (Kız kardeşim, benden daha dışa dönük.)
4.3. Duyguları İfade Etme
I appreciate your help more than you know. (Yardımınızı, bildiğinizden daha fazla takdir ediyorum.)
He cares more about his friends than himself. (O, kendisinden daha çok arkadaşlarını önemsiyor.)
4.4. Öneri ve İstek İfade Etme
Let’s try to find more solutions to this problem. (Bu soruna daha fazla çözüm bulmaya çalışalım.)
I would like to have more time to think. (Düşünmek için daha fazla zamana sahip olmak isterim.)
Bir yanıt yazın